"Dışı hafif ve pofuduk, içi tıpkı tersyüz edilmiş Samanyolu galaksisi gibi."
Huysuz bir ihtiyara, torunlarından umulmadık bir hediye verilir: İstediği her yere gidebileceği bir tatil!
Çılgın yaşlı adam "Çin" diye tutturunca işler beklenmedik bir hal alır…
Dedesiyle gitmesi gereken Keith, onu kararından döndüremez. Büyük bir talihsizlik sonucu kendi seyahat parasını kumarda kaybeder ve dedesini bu imkânsız yolculuğa tek başına gönderir. Herkes onu dedesiyle beraber Çin'de sanırken, Keith evinde saklanmaktadır.
Roman Keith'in, dedesinin seyahat sırasında öldüğünü haber almasıyla açılır. Keith hem suçluluk duygusu hem de dedesini kaybetmenin acısıyla karşı karşıyadır.
Çin İmparatoru'yla 2008'de Avrupa'nın en prestijli ödüllerinden olan Ingeborg Bachmann Ödülü'nü kazanan Tilman Rammstedt, Alman edebiyatının en parlak yazarları arasında gösteriliyor.