"Kötülerin uzun yaşaması ne fena," dedi.
"Kötüler için yani."
John Le Carré'nin Türkçeye ilk kez çevrilen romanı Cinayetin Parıltısı, okurları Güney İngiltere'deki küçük bir kasaba olan Dorset'e ve bölgenin seçkin yatılı okuluna götürüyor.
Polisiye edebiyatın benzersiz karakteri George Smiley, Londra'da köşesine çekilmişken, Dorset'te işlenen cinayet üzerine gizem dolu bir serüvene atılıyor ve "kimse tarafından fark edilmeme duası" etmekten bir süreliğine vazgeçiyor.
"Bir centilmen yaratmak, asırlar alan bir süreçtir" prensibine sıkı sıkıya bağlı bir okul… Öğretmenler, öğrenciler ve kasaba sakinlerini kuşatan tekinsiz atmosfer…
Le Carré tutkunları, Cinayetin Parıltısı'nı tıpkı diğer Smiley romanları gibi –Soğuktan Gelen Casus, Köstebek, Ölüme Çağrı– ellerinden bırakamayacak.
"Etkileyici, zekâ dolu, ironik, iğneleyici..."
Daily Telegraph
"Dickens ve Austen romanları gibi…"
Financial Times