Salon hayatının yıldızı bir kadın… Etrafına ışık ve ihtişam yayıyor… Girdiği her yerde tüm gözleri kendine çeviriyor, etrafında insandan bir halka oluşturuyor… Bunlar herkesin bildiği, gördüğü, konuştuğu şeyler… Bilinmeyen ve sezilmeyen ise bu güzellik ve ihtişamın arkasındaki azap denecek kadar acı veren, bulduğuna razı olamayan, durmaksızın çırpınan bir ruh… Bu kadın bir gün tüm bu debdebeden, göz boyacılığından, samimiyetsiz ilişkilerden usanıp kendini kocasına ve evine adarsa ne olur?.. Bulunduğu toplumsal çevrenin insanı sarıp sarmalayan ilişkileri buna izin verir mi?.. Ya ruhu?.. Kendisini, yine her şeyi arkasında bırakarak başını alıp gitmeye çağırır mı?.. Çırpınan sular durulur mu?..
***
Kocasına sevgiyle bağlı olan Sermin, arkadaşı ile eşi Ali'nin ihanetini öğrendikten sonraki aldatılmanın verdiği meşum histen kendisini kurtaramaz. Gün geçtikçe içerisinde büyüyen bu his onu, kocasının yaptığı aynı hataya sürükler. Tren istasyonunda tanıştığı bir yabancı ile yasak bir ilişkinin pençesine düşen Sermin, o gecenin hatırası olan bir kız çocuğuna gebe olarak evine döner. Bu müthiş sır, uykuya yatırılsa da kızının büyümesiyle uyanmaya başlayacak ve tüm gerçekler, Sermin'in hazmetme tahammülünün tükenmesiyle gün yüzüne çıkacaktır.