"Serçeler kondu fincanların kenarına. Gagasında mektuplar, dilinde haberlerle geliyorlardı. Ne iyi. Tırnağının ucuyla sayıları gösterdi. Üçler, beşler, yediler… Bak işte şurada, görmüyor musun? Yakın zamanda, dedi, tez vakitte. Gözlerini kapattı, dudaklarını fısır fısır kıpırdattı."
Yerle göğün arasında yorgun insanlar, birbirine değmeden kendi kuytusunda yaşayan kadın ve erkekler; hastane koridorları, ev içleri, uzayıp giden yollar; kayıplar, mektuplar, sırlar ve hayatın yumuşak yüzlü tarafından gelen affedilmişlikler. Tutkuyla sarılmak kaleme, fesleğeni incelikle sulamak, bir fotoğrafa uzun uzun bakmak, bir umudu inatla yeşertmek. Vildan Külahlı Tanış'ın ilk öykü kitabı Çizgide Bir Kukla, henüz söylenmemiş olanı, çizginin dışında kalanın kucaklanışını müjdeliyor. Kuklanın küçük hareketleri okura uzun, beklenmedik bir yolculuk sunuyor.