"Cihan Harbinde muhtelif cephelerdeki yardımlarım daha geniş ölçüde oldu. Çünkü harp sahalarında çabuk ve büyük komuta mevkilerine geçmiştim. Her gittiğim yerde mektepleri dahi dolaşmak ve bakımsız çocuklara mümkün olan yardımı temin etmekten büyük haz duyuyordum. Suret-i umumiyede çocuk topluluğu mekteplerimizin sıhhi durumları ile ve hele iaşeleriyle yakından ilgilendiyordum. Yer yer vilayetlerin açtığı yetim yurtlarını ziyaretle yiyecek hususundaki eksikliklerine ordumdan yardım ettiriyordum. Diyarbakır, Tekirdağ, Erzurum yetim yurtlarını burada sayabilirim.
Fakat asıl küçük yaşımdan beri idealim olan bir çocuklar kasabası kurmak ve burada bakımsız çocuklardan bakımlı bir çocuk ordusu teşkilini fiiliyat sahasına çıkarmaya ve kendimin de bu arada bir mürebbi ve muallim gibi çalışmaklığıma Mütareke'de Erzurum'da muvaffak oldum."
"Çocuk Davası benim en zevkli bir uğraşma mevzuumdur. Bu davayı ele almış ve fiiliyatla bu davanın hal tarzını bulmuş olduğumdan ilgili zatlarla ve matbuatla temaslarımda ve hususi, resmi toplantılarda bu dava üzerinde durmuşumdur. Bu alanda yaptıklarım, yazdıklarım ve söylediklerim bir hayli yekun tutar."
Çocuk Davamız, Kazım Karabekir'in çocuk, aile ve eğitim hakkındaki görüşlerini yansıtır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'da sefalet içindeki kimsesiz çocuklar için oluşturduğu kurumları ve onların eğitimine verdiği önemi gösterir.
Bu kitap içindeki birçok mektup ve gazete haberleriyle içinde yaşadığımız coğrafyanın toplumsal yapısı hakkında bir belgesel niteliğindedir.