Eskiler, çocuğun oyunla ilişkisini "Bir çocuğun akşama kadar dokuz oyun işi olur, akşam olunca sekizini bitirir, biri de yarına kalsın der." sözüyle açıklarlar. Bu kadar işi arasında hastaneye yatan çocuk, işlerini yarım bıraktığı gibi bir de korku, endişe ve ağrı gibi hiç de hoş olmayan deneyimlerle karşı karşıya kalır. Oysa hastanelerde tüm profesyonellerin hedefi ortaktır: Çocuğun sağlığı ve esenliği. Ancak hastane yaşamının koşuşturması arasında bazen çocuğun gereksinimleri gözden kaçar. Bu gereksinimler bazen "ce ce" oynamaktır, bazen masal dinlemektir, bazen de annesine sarılmak, sıcaklığını hissetmektir. Araştırmalar, çocuğun bu gereksinimlerini önemsemenin, geleceğin bedeni kadar ruhu da sağlıklı olan bireylerini yetiştirmek için bir zorunluluk olduğuna dair sayısız kanıt sunmaktadır.
Çocuk Dostu Hastane isimli bu kitapta, farklı disiplinlerden uzmanlar, hastane ortamında çocuğun gereksinimlerinin karşılanması ve yüksek yararı için yapılması gerekenleri bilimsel bulgular ışığında, kendi tecrübeleri ile birleştirerek idealist bir yaklaşımla ayrıntılı şekilde açıklamaktadırlar. Planlama ve tasarımdan başlayarak hastanelerin tüm süreçlerinde, çocuk haklarının yerine getirilmesini ön koşul olarak gören anlayış ise kitabın özünü yansıtmaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının yanı sıra çocuğun "oyun hakkı" tüm uzmanların vurguladığı en önemli çocuk haklarından biridir. Diğer yandan, kitapta yalnız soyut kuramlar açıklanmakla kalınmamış, hastane ortamında çocuklar için çalışan tüm profesyonellerin yararlanabileceği pratik önerilere de yer verilmiştir. Kitabın, gelecekte hastanelerde görev yapmak üzere sağlık ve sosyal alanlarda eğitim alan lisans ve lisansüstü öğrenciler için temel bir kaynak olması amaçlanmıştır.
Bu kitabın çocuklar için daha dostane bir hastane ortamı oluşturulmasına katkı sağlaması dileğiyle...