Çocuk
İçinde; umut, heyecan, gelecek ve yarınlar barındıran sihirli kelime…
Çocuklar, umudumuz, heyecanımız, geleceğimiz ve yarınlarımız…
"Çocuk" ve "çocukluk" kavramları; tarihsel süreçte ekonomik, sosyal ve kültürel pek çok değişimden etkilenmiştir. Ancak değişmeyen bir gerçek vardır ki o da çocuğun toplumu oluşturan önemli parçalardan biri olduğudur. Bir toplumun çocuğa bakış açısı, çocukluk olgusunu etkileyen önemli etmenlerdendir. Bu kitapta edebiyattan eğitime, hukuktan kamu politikalarına, kentleşme sürecinden sosyal politikalara ve tarihe olmak üzere birçok disiplin açısından çocuk kavramına ilişkin araştırmalara yer verilmiştir. Burada dikkat çekilmek istenen nokta; çocukların, her disiplinin çalışma alanı içinde var olduğu ve her disiplin açısından dikkate alınması gerektiğidir. Bir diğer deyişle, tüm bilim dalları çocuklarla ilişkilidir ve tüm gelişmeler hem doğrudan hem de dolaylı yollarla çocukları etkilemektedir.
Multidisipliner bir çalışmanın ürünü olan bu eser; çocuk ve çocukluk üzerine araştırma yapan bilim insanlarına ve tüm okurlara katkı sunacaktır. Bu eserde yer alan tüm bölümlerde kullanılan kaynakların, görsellerin, bulguların, sonuçların, tablo, şekil, resim ve her türlü içeriğin sorumluluğu yazar ve yazarlara aittir. Kitapta farklı disiplinler tarafından çocuk kavramının ele alındığı dokuz bölüm bulunmaktadır. İlk bölümde, okul öncesi eğitimin çocuklar açısından önemine değinilmiş ve Türkiye'de okul öncesi eğitiminin durumu ele alınmıştır. İkinci bölümde, okul çağı çocuklarında görülen suç korkusu değerlendirilmiş; konu, sanat yapıtlarından örnekler ile konu desteklenmiştir. Üçüncü bölümde, kentlerin çocukların özgür olmalarına etkileri ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, "Çocuk Dostu Kent" hareketinin Dünyadaki ve Türkiye'deki durumundan bahsedilmiştir. Beşinci bölümde, ekonomik, sosyal, psikolojik ve fiziksel açılardan dezavantajlı çocuklara yer verilmiştir. Altıncı bölümde, Dünyada ve Türkiye'deki çocuk işçiliği ile ilgili mevcut durum ve düzenlemelerden bahsedilmiştir. Yedinci bölümde, çocuk göçmenler konusu ve Avrupa Birliği'nin çocuk göçmenlere ilişkin uygulamaları ortaya konmuştur. Sekizinci bölümde, Dede Korkut Anlatıları örnekleminde eski Türk geleneğinde çocuğa bakış açısı değerlendirilmiştir. Dokuzuncu ve son bölümde ise çağının aynası hükmünde olan çocuk dergilerinden hareketle Türkiye'de çocukluğun izleri değerlendirilmiştir.