Tamircilik yaptığım çocukluk dönemime gittim geldim bir an. Pazar günü de bizi çalıştıran babama kızıyordum ama korkumdan sesimi çıkaramıyordum.
Tıpkı evde ya da tatilde olması gerekirken gecenin bu saatinde çalışan tatlıcı çocuk gibi...
Çocuklar çocukça kalacak, lakin Eylül bütün haşmetiyle yeşil renkli ağaç yapraklarını sarartmaya devam edecekti. Sararan yaprakları da atacaktı sırtından. Tıpkı dünya gibi.
Değişen insanlar gibi.
Kaybettiğimiz çocukluğumuz gibi....
"ÇOCUKÇA KAL ÇOCUK!"
"ÇOCUKÇA KAL!"
Ne olur.
Ne olur...