Bir kayıkçının oğlu olan Mirko, on iki yaşındayken kimsesiz kaldığı için iyi yürekli bir adam tarafından evlat edinilmişti. Baba dediği bu adam onun eğitimi için elinden geleni yaptı. Fakat Mirko, okumayı bir türlü öğrenemiyordu. Diğer tüm işlerde de rahatsız edici derecede yavaştı.
İşlerini bitirdiğinde hiçbir şeyle ilgilenmez, öyle boş boş bakardı. Fakat günün birinde tuhaf bir şey oldu. Babası satranç oynarken aniden gitmesi gerekmişti. Böylece Mirko çekinerek babasının sandalyesine oturdu.
Babasının arkadaşı, onun hiçbir taşı doğru hareket ettiremeyeceğinden emindi. Fakat on dört hamle sonunda Mirko onu mat ederek yendi. İkinci oyunu da Mirko kazandı. Babası eve döndüğünde olanları öğrenince çok şaşırdı. Bunun bir mucize olduğunu düşünüyordu. Mirko'yu satranç oynamaya davet etti. Mirko babasını da kolayca yendi. Sakin ve inatçı bir şekilde oynuyordu. Başını tahtadan yukarı hiç kaldırmıyordu.
Dünyaca ünlü roman çocuklar için yeniden yazıldı ve resimlendi…