Egemenlerin temsil ettiğinden farklı kimliğe sahip olanlar çeşitli uygulamalarla azaltılıp, sonra da "bunlar azınlıktır" denebiliyor. Azınlık kavramı, iktidardakilerin tarif ettiği bir şey. Kimlerden oluşacağını onlar tespit edebilir, hatta yaratabilir. Gücü ele geçirenler, kendilerine çoğunluk süsü veren bir azınlık da olabilir ve zaman içinde bu yalanlarını gerçek hale getirebilirler.
Bugün Türkiye'deki çoğunluk aydınları azınlık terimiyle tarihe gönderme yapıyor, bilerek veya bilmeyerek. Oysa bu, inkarcılıktan başka bir şey olmuyor.
"Zenginler azınlıktır, yoksullar çoğunluk" yaklaşımı da, ırkçı önyargılarla pusulası şaşanların dilinde, "azınlıklar zengindir, çoğunluklar yoksul" genellemesine dönüşebiliyor. Politika yapan birçok aydının "Ben kendimi Türk ulusal kimliğimle tanımlamıyorum. Bana bunu dayatamazsınız. Ben dünya vatandaşıyım" söylemi, aslında "Egemen konumundan memnunum, tarihimi karıştırmayın" anlamına geliyor.