Devletlerin resmi kurumları boşanma oranlarındaki artıştan bahseder ama nedenlerini yeterince sorgulamaz. Ya da ekonomik, kültürel, sosyolojik, her türlü neden sayılır ama tek bir konu kesinlikle sorgulanmaz; o da heteronormatif tekeşli evliliğin kendisidir.
Thomas Schroedter ve Christina Vetter bu kitapta, işte modern zamanların bu en büyük tabusunu ele alıyor. İki yazar, tekeşliliğin ve buna bağlı aşk tasavvurlarımızın "gökten zembille inmediğini", bilakis tarih içinde bir tertibat olarak kurulup şekillendiğini ve normatif hale getirildiğini söylüyor ve ardından çokaşklılık için yapılan tanımlamaları derleyip toparlıyor.
Tekeşli olmayan ilişkilerin kökenlerini ve bugünkü dünyada yaşanma biçimlerini anlatan Schroedter ve Vetter, aynı zamanda, sosyolojik bir perspektifle, bahsi geçen tüm kavramları eleştirel bir gözle irdeliyor.
Kitap boyunca tekeşliliğe ve çokaşklılığa kuramsal bir gözle bakmakla kalmayıp, edebiyatla da içlidışlı olarak, aşka dair Avrupa bağlamında yazılıp çizilenleri de gözden geçiren Schroedter ve Vetter, sık sık "queer" düşünceye göz kırpıyor ve bu düşünceden türeyen bir pedagoji ve etik önerisinde bulunuyor
Normalin sınırlarını geçip, tekeşli olmayan ilişkiler dünyası üzerine düşünmeye cesareti olanlara...