Bilen bilir; küçük yaştan beri günü geldiğinde göz atabilmek için notlar tutarım. Günlük edasında ve özeninde değildir notlarım; daha çok dağınık diye tanımlayabilirim.
Daldan dala, konudan konuya hızlı geçişleri olan o notlar, bazen okuduğum kitaplardan, dinlediğim haberlerden, bazen de katıldığım sohbetlerden artakalanlar olur
Şimdilerde gülümseyerek hatırlıyorum ama başıma dert açmışlığı da var o notların; 12 Eylüllü günlerde, her bir kitabın arasında bulunan dağınık not kağıtları, "doküman" var sayılarak, başıma epey dert açmıştı.
Gene de vazgeçmemiştim, not tutmaktan.
O alışkanlığım hala sürüyor.
Elinizdeki kitap da, salgın illetinin başladığı ilk günden itibaren, salgın sırasında görüp yaşadığım ve en nihayetinde yakalandığım covid 19 hastalığını atlattığım güne kadar olan bir yılı aşkın bir sürecin özetidir.
İstedim ki hem başladığı andan itibaren başta kamu yönetimi olmak üzere örgütlü –örgütsüz bütün kurum, kuruluş ve kişilerin salgın karşısındaki tutumlarının bir fotoğrafını çekebileyim hem de mümkün olduğunca derli toplu bir derlemeyle toplumsal belleğin diri kalmasına vesile olayım. Ne de olsa "hafıza-i beşer nisyan ile maluldür".