Cuma namazının farziyyeti Kitap Sünnet ve İcma ile sabit oldu- ğundan dolayı kim bu şartların dışına çıkarak Ebu Hanifenin maslahata binaen yapmış olduğu bazı içtihadların arkasına sığınarak cuma namazını terketmeye kalkışırsa sadece nefsanî arzularının peşinde gitmiş olup, bu işin sonucunun nerelere kadar vardığından habersiz olmaktır. Zira İslam'ın muarızları haftada böyle bir cemaatin toplanıp dinlemesi ve kendi kanaatlarını aktarmaları için neleri feda edeceklerini de hesaba katmamak olur ki bu da en azından gaflet ve saflıktır.
Fıkıh bilginleri demişlerdir ki: "Cuma namazı ya geçerlidir; öğle namazı kılmaya ihtiyaç bırakmaz veya geçerli değildir, sadece öğle namazı kılınır." Meşru olan bir ibadete eklenen fazlalığın, kendine eklenene vasıf olması onu aslından çıkarır. Çünkü böyle bir tahsisin ve bunu uygulamanın uygun düştüğü bir dayanak yoktur. Böyle bir maksadın benzerini akıllı kimsenin, çalışkan ve zamanın değerini bilen birinin yapması söz konusu değildir. Böyle bir şey, fazladan teşri (hüküm koyma) dır.