"Türk destanını nazma çekmek için yalnız şairliğin yetmeyeceğini, destanın ruhuna da nufuz etmek gerektiğini iyice takdir eden Basri Gocul millî destanlar üzerindeki yazıları dikkatle okumuş, onu iyice kavramıştır. Dede Korkut'ta bir nevi serbest vezinle yazılmış olan manzumeleri âdeta restore ederek ortaya cidden başarılı sonuçlar çıkarmıştır. Basri Gocul, Oğuzlama'yı hecenin türlü vezinleriyle yazmış, en çok 7, 8, 11 ve 12'li hece kalıplarını kullanmıştır. Eski Türkçe kelimeler de az değildir. Fakat bu manzumelerde bir yapmacık, bir zorakilik yoktur. Oğuzlama, bence, başarılmış bir eserdir." (Nihal Atsız-Orkun) "Basri GOCUL, millî dervişimiz idi. Yirminci yüzyılda Türk illerini seyrana çıkmıştı. Sanki "Güneşin doğduğu bir yerden" geliyordu. Onda, sanki koca Yunus'u eline kılıç, kalkan almış, seslenir gördüm. "Mevlânâ" dirilmiş üflenir gördüm. "Mehmet Emin Yurdakul" bir dağın üstüne çıkmış; "Ey ey!" diye ünlenir gördüm. "Köroğlu" kır atlanmış, gümbür gümbür gümbürdenir gördüm. Bu milleti sevenler büyüktür. Hele o sevenler bizden olursa, bizim olursa. Yolun, açık olsun...' Oğuz Şairi' BASRİ GOCUL!" (Osman SAYGI- Türk Dili)