1. Dünya Savaşı'nın (1914-1918) her safhasını derin bir şekilde yaşayan Türkiye'nin büyük bir kısmı işgalci güçler tarafından harap edilmişti. Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ile 1. Dünya Savaşı sona ermiş ve Anadolu'nun birçok yeri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmişti. İşgal edilen yerlerden biri de Güneydoğu Anadolu bölgesi idi.
1919 yılında başlayan Milli Mücadele ile Anadolu işgalden kurtarıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla birlikte ülkenin kalkınmasını sağlamak için önemli faaliyetlere girişildi. Öncelikli olarak bayındırlık, asayiş, eğitim, sağlık, tarım, hayvancılık ve madencilik alanlarında önemli çalışmalar başlatıldı. Bunu yaparken bilhassa emniyetin de aksamadan temini için azami derecede gayret sarf edildi. Bu anlamda Suriye ile 917 kilometre kara sınırının bulunduğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde TBMM hükümetlerinin faaliyetleri önem arz etmekteydi.
Hükümetler burada kamu düzenini tesis etmek için çeşitli yatırımlar yaptı. "Cumhuriyet Döneminde Güneydoğu Anadolu (Gaziantep-Mardin-Urfa)'ya Yapılan Kamu Harcamaları ve Yatırımlar (1923-1950)" adlı çalışmada Cumhuriyet'in ilan edildiği tarihten, iktidarın el değiştirdiği 1950 yılına kadar geçen sürede bölgede yapılan çalışmalar ele alınmıştır.