Genç ve güzel bir kadın olan Daisy Miller, dönemin baskıcı toplumsal yapısına rağmen; tutucu ve ataerkil otoriteyi tanımayan yaşantısı ile göze çarpar. Daisy gibi bir Amerikalı olan Winterbourne, geleneksel kalıpların aksine özgür ruhunu ön planda tutan bu kadının büyüsüne kapılır fakat onun sosyal hayatın sınırlarını zorlayan başına buyruk tavırlarını, kendi ahlak çerçevesinde sürekli sorgular ve kabullenemez. Edebiyat tarihine adını altın harflerle yazdıran Henry James, kültürler arası karşılaştırmayı çarpıcı bir şekilde yansıttığı bu öyküde, 19. yüzyıl Avrupa ve Amerika'sının toplumsal normlar üzerindeki farklılıklarını gözler önüne seriyor.