Yukarı Mezopotamya olarak bilinen topraklar, tarihin eski çağlarından beri, kimi günümüze kadar varlığını sürdüren kimi tarih içinde solup yok olan kimi ise başka bir halkın içinde eriyen sayısız kavime yurt olmuş. Uygarlıklar, savaşlar görmüş. Stratejik konumu nedeniyle sömürgeci güçlerin, emperyalist devletlerin de ilgi odağı olagelmiş. Faik Bulut, çalışmasında bu toprakların acılı tarihini, etnik ve dinsel boğazlaşmaları, emperyalist güçlerin bölgenin etnik ve dinsel farklılıklarını kendi egemenliklerini güçlendirmek için nasıl kullandıklarını ortaya koyuyor. İlk bölümlerde bölgenin en önemli halkları olan Ermeniler, Kürtler, Yezidiler, Asuriler ve Azerilerin tarihi üzerine bilgi verirken ardından bu halkların büyük, baskıcı devletlere karşı var olma mücadelelerini, bölge halkları arasındaki temelsiz ve çoğu emperyalist güçlerin kışkırtmalarına dayanan etnik ve dinsel çatışmaları mercek altına alıyor. Bölgeye hâkim olmak isteyen güçlerin etnik ve dinsel farklılıkları kendi çıkarları için nasıl kullandığını, "böl, yönet, aldat" politikasının halklar açısından acı sonuçlarını gösteriyor.
Kitabın ikinci kısmında ise etnik çatışmalara ilişkin, ağırlıklı olarak Türk, İsveç, İngiliz ve Rus arşivlerinden alınan çok sayıda belgeye yer veriliyor. Faik Bulut bugün de kanamaya devam eden sorunların tarih içinde nasıl şekillendiğini göstermekle kalmıyor, halklar arası kardeşliğe dair güncel mesajlar da veriyor.