"Felsefe tarihinin konusu insan aklının cismani ve ruhani âlemin durumundan haberdar olmak üzere çeşitli dönemlerde vuku bulan çalışmalar ve girişimlerden ibarettir. Bu şekilde birbirini takip eden büyük görüşlerin tarihi demektir.
Hakikaten fikirler değişiyor; önce doğuyor, zayıf ve karışık bir şekilde ifade ediliyor, sonra genişleyerek ikbal devresine erişiyorlar. Daha sonra ihtiyarlayıp kuvvetten daha ziyade düşüyorlar ve akıbet ortadan kalkıyorlar. Esaret fikri, alemi sayılarla izah fikri, insanların hürriyet ve eşitliğine ait fikirler hep bu değişimlere uğramışlardır. Bu nedenle fikirlerin bir hayatı ve bir tarihi vardır."