Dava, günümüzde insanoğlunun kuşatılmışlığını ele alan bir yapıttır. Artık neredeyse içinden çıkılması imkânsız olan korku kültürü ve çaresizlik hissinin edebi bir dışavurumudur.
Bu çağa başlı başına korku egemendir. Çünkü insan, insanca bir dil aracılığıyla iletişim kurabilme, böyle bir dille insanca tepkiler uyandırabilme olanağından yoksun kalmıştır.
Kafka'nın Dava'da betimlediği yargılama süreci ve bu süreç esnasında ördüğü hikâye, şüphesiz ki böyle bir çağın en güçlü simgelerinden biridir. Bu ölümsüz eser, insanın insandan korkusu tükenmediği sürece, güncelliğini hiç yitirmeyecektir.