Tasavvufî düşüncenin temel eserlerinden biri olan Fusûsu'l-Hikem, farklı fikrî ekollere mensup âlimlerce pek çok kez şerh edilmiş ve yüzlerce dile çevrilmiştir. Hatta ilim ehli arasında İbn Arabî'nin Fusûsu'l-Hikem'ine şerh yazmak bir ustalık ölçütü sayılarak şârihine hatırı sayılır bir imtiyaz kazandırmıştır.
Bu şerhler içinde İbn Arabî düşüncesine olan vukûfiyeti ile öne çıkan Dâvûd-ı Kayserî'nin şerhi, eserin girişinde yer alan "Mukaddimeler"i ile büyük önem arz eder. Felsefî tasavvufun bütün meselelerinin ele alındığı on iki bölümden oluşan bu tafsilatlı mukaddime, daha sonraları şerhten ayrı olarak da istinsah edilir ve müstakil bir risale şekilde neşredilir.
Elinizdeki bu eserde yirminci yüzyılın önde gelen İslam filozoflarından İranlı Seyyid Celâleddîn Aştiyânî, Dâvûd-ı Kayserî'nin Fusûsu'l-Hikem şerhi için yazdığı "Mukaddimeler" bölümünü şerh ederek İbn Arabî'nin hassaten üzerinde durduğu meselelerin derinlemesine incelenmesine imkân veriyor.
Nebevî pınardan kaynayan hikmetlerle dolu Fusûsu'l-Hikem'in tasavvuf ehlince yapılan yorumlarının her biri birer altın kıymetindedir. Aştiyânî'nin kaleme aldığı Fusûsu'l-Hikem yorumu, Tahir Uluç'un titiz tercümesiyle Ketebe'de.