Destanlara adını veren Dede Korkut, aslında destanların asıl kahramanı değildir. Birbirinden farklı destan parçaları bir araya geldiğinde Dede Korkut'un destanlardaki asıl rolü ortaya çıkar. Buna göre Dede Korkut, Oğuzlara ve hükümdarlara öğüt veren hikmet sahibi bir aksakal, gerektiğinde düşmanla vuruşan bir alp; keramet gösterebilen bir eren, saygı duyulan ozanlar piri, sözü dinlenen bilge ve her destanın meydana gelişinden sonra onu tertip ve düzene koyan bir çeşit müellif konumundadır.
Dede Korkut Kitabı, Orta Asya'da yaşayan Oğuzlar ile onların Anadolu'ya gelmiş boylarının toplum hayatını aydınlatan unsurlarla yüklüdür. Bu unsurlar, hikâyelerde yer alan diğer motiflerle birlikte, başka milletlerin menkıbe ve hikâyelerindeki motiflerin karşılaştırılmasına ve birtakım benzerliklerin ortaya çıkarılmasına yardım eder. Hikâyelerde Müslümanlığın temellerine dayanan inanışları, menkıbeleri, İslâm tarihiyle ilgili kişileri ve unsurları, bunların hayatına dair bilgileri bulmak da mümkündür.