Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut Hikâyeleri bir şahsın eseri değildir. O, bir milletin ortak sanat dehasının verimidir. İçinde yer alan hikâyeler, büyük bir destanın yazıya geçirilmiş ve bu yolla günümüze ulaşmış parçalarıdır. Dede Korkut Hikâyeleri, değişik açılardan yaklaşıldığında daha iyi fark edilen birçok üstün özellikler taşımaktadır. Mesela bu hikâyelerde dilin kullanılışı, etkileyici kurgulama ve anlatım tekniği ayrı ayrı ele alınması gereken konulardır. Her hikâye, milletimizin geçmişine ait zengin hayat sahnelerinin yansıtıldığı birer tablo gibidir.Bununla beraber hiç kuşku yok ki, en fazla dikkat etmemiz gereken yönlerinden biri Dede Korkut Hikâyeleri’nin ortaya koyduğu süzülmüş insan portresidir: Bir milleti kendisi yapan kişilik portresi… Bu kişiliğin özünde kahramanlık, erdem sahibi olma ve coşkun bir yaşama sevinci bulunmaktadır. Coşku ve aşk, insandan hayvana oradan doğaya yayılan bir öz taşır. Tanrı ve ve onun peygamberine ulaşır.Dede Korkut Hikâyeleri için bazı bilim adamları “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar” demişlerdir. Bu söz, Türk edebiyatının diğer eserlerini küçümsemek değil, Dede Korkut’un yüksek değerini ortaya koymak için böyle söylenmiştir.
Devamını Oku