Sabahattin Ali, toplumcu gerçekçi yeni Anadoluculuk anlayışınınhikayede ilk örneklerini veren bir yazardır. Kuşağını ve kendinden sonraki kuşakları etkiler.
Modern Türk hikâyesine yeni bir kapı açar. Hikâyelerinde yoksul, kimsesiz, gariban, hasta,suçlu, mahkûm; küçük insanların, yani toplumun "öteki" ve çevrede kalmışlarınınhayatlarını anlatır. Olayların geçtiği yeri; köy, kasaba veya Anadolu'nun bir şehri, mekânı,
eşya ve nesneleri olanca yalınlığıyla tasvir eder. Dili sadedir; hiçbir fikrin ön kabulleriylehareket etmez. Anlattığı olayları zamanın ve kahramanlarının doğal diliyle anlatır. Esasındao, anlattıklarıyla çağının sosyal hayatına tam bir ayna tutmuş olur. İnsanların ruh dünyasını;
acımasızlık ve merhametini, hayalleri ve korkularını, yalnızlık ve çaresizliğini en inceayrıntısına kadar dile getirir. Onun sosyal gerçekçiliği, çektiği insan ve toplum fotoğrafıkurulu düzene ve statükoya karşı derin bir tepkidir.
Yayınevimiz, Sabahattin Ali'nin bütün eserlerini yeniden yayımlarken onun düzenlemesinive eserlerinin sağlığında yapılan ilk baskılarını esas aldı ve onları, hatırasına saygıgöstererek çarpıtmadan basmayı kendine ilke edindi.