Kudüs 19. yüzyıl başında, surlarla çevrili dar yerleşiminde, az miktardaki nüfusuyla geleneksel bir kent olarak karşımıza çıkar. Hiç şüphesiz ki Müslümanlar için dinî önemi dolayısıyla, Osmanlı saltanatı şehre belli bir öenm atfetmektedir. Ancak bu dönemde kenti eyalet ekonomisi için önemli bir merkez olarak görmek, ya da bir bölge gücünün veya Osmanlı iktidarının siyasî merkezi olarak kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan, yüzyılın ikinci yarısı Kudüs'ün tarihî evriminde tümüyle yeni bir safhadır; kentin niteliklerinde, bölgesel pozisyonda ve merkezî hükümetle ilişkilerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.
Söz konusu dönemde Kudüs'ün tarihi bir din kentinin önemli bir idarî-siyasî merkeze dönüşmesinin tarihidir. Bu çalışma, Kudüs'teki kentsel dönüşümde etkin unsur olarak Osmanlı idarî reformlarını incelemektedir. 1871 yılında Kudüs'ün, doğrudan merkeze bağlı müstakil bir sancak haline getirilmiş olması, Osmanlı yönetiminin son döneminde kenti ilgilendiren en önemli karar olarak kabul edilebilir. Artık merkezî yönetim için 'bir ehemmiyet ve nezaket mevki' olan bu kente eskisinden farklı bir gözle bakılmaktadır.