Erdal abi kırık adam. Birileri zamanında kırmış, etrafa dağılan parçalarını toplayıp, eksilen yerlerine öylece koyuvermişler. Ellerini çekip, düşer mi dağılır mı diye beklemişler. Bakmışlar kımıldamıyor, yapıştırma gereği duymadan onu öylece rafa kaldırıp uzaklaşmışlar yanından. Erdal abinin çatlakları böyle oluşmuş. Yalnız konduğu rafa yanaşılıp ele alınınca bilinmiş kırıklığı. Bu yüzden gözüyle çatlağı takip eden biri ancak fark edebilmiş darbe aldığı esas yerini. Ona da kim uğraşacak?