İmandaki tahrip, diğer felaketlerin de başlangıcı oldu. Toplumda İslami yaşantı azaldı, ahlak bozuldu. İnsanlar arası bölünmeler, mücadeleler başladı. Siyasi, sosyal ve ekonomik pek çok sıkıntılara maruz kalındı.
Bu felaketlerden kurtulmak için, yeni bir iman hamlesine ihtiyaç vardır. Çünkü iman, bünyesinde potansiyel muazzam bir gücü barındırmaktadır. Bu yüzden Üstad Bediüzzaman "Hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir" der. Bu potansiyel güç, bizim bütün problemlerimizi çözebilecek özelliklere sahiptir.
Toplumun imanını güçlendirebilirsek, geçmişteki parlak dönemlere benzer hallere kavuşabiliriz. Ümmeti yeniden canlandırabilir, insanlık âlemine örnek yeni bir toplum inşa edebiliriz.
Bugün huzur ve saadetini kaybetmiş bütün dünya, böyle bir toplumun özlemini çekmektedir.