Duvarlarımız Deliklerle Dolu, Betondan Yapılmış Surlardan Ziyade Delik Deşik Ağlar Kadar Güvenliler." – Zygmunt Bauman
Türkiye'de bulunduğu tespit edilen sığınmacıların ve kaçakların sayısı 13 milyonu aştı. Bu göç hareketi Türkiye'nin milli kimliğini, milli güvenliğini, Türk milletinin ekonomik refahını ve sınır bölgelerinde demografik yapıyı değiştirerek Türkiye'nin geleceğini tehdit etmeye çoktan başladı. İşin en ürkütücü taraflarından biri de istisnalar dışında siyasetin de, basının da, akademilerin de, aydınların da sanki Türkiye dünyanın en fazla sığınmacı bulunan ülkesi değilmiş, sanki bir içsavaşa sürüklenmek istenmiyormuş gibi davranıyor olması... Gerçekler Türk halkından dört koldan gizleniyor.
Türkiye'yi bir ulus-devletten ümmet toplumuna dönüştürmek için demografik değişimi destekleyenler, halkın Suriyeli sığınmacılar başta olmak üzere, kaçaklara karşı tepkilerinin ortaya çıkmasını engellemek için yoğun bir bilgi karartması ve baskı gerçekleştiriyorlar. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen Türk milletinin vatanını geri alması hâlâ mümkün... Bu kitap günden günde köklenerek yayılmakta olan tehlikenin boyutunu gerçek verilerle ortaya koymak ve çözüm yollarını sunmak üzere kaleme alınmıştır.