20. yüzyılın son on yılından itibaren devlet ve toplum, idare ve vatandaş arasındaki ilişkilerde önemli değişimler yaşanmaktadır. Yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası boyutlarda yaşanmakta olan bu değişimi açıklayabilmek için yeni kavramlar ileri sürülmüş veya kullanımda olmakla birlikte kenarda kalmış kavramlar, yeni anlamlar yüklenerek, popüler hale gelmiştir. Bu bağlamda yönetişim, hesap verebilirlik, şeffaflık, iyi yönetişim ve demokratik yönetişim kavramları siyasiler, yöneticiler, liderler, gazeteciler ve akademisyenler gibi toplumun birçok kesimi tarafından sıklıkla kullanılmaya başlamıştır.