Her lahzası bir bütün ve bütüncül bir zevk ve estetik idraki ile neşredilen bir eser! Her parçası bütün üzerine örtülü mücerret bir ahenk ve her lahzası şiirsel bir tını gibi. Tıpkı görme engelli birine, bir mekanın iç ve dış mimarisine dair dekorları ve o mekana ait eşyanın niteliklerini ve yerleşkesini tarif ve izah ederek cemetme ve onun tasavvurunda bir mekan resmedebilmesine yardımcı olmak gibi bir istidat ve keyfiyet ile örgüleştirilen bir eser görüyorum. İnsan ve toplumun zihninde subjektif ya da objektif bir şey inşa edebilmek; dizi, film vs. senaristi için çok basittir. Çekimin yapılacağı mekanı, kurgunun ihtiva ettiği manaya göre dekore edersen ve bu dekoru uyum sağlayacak nitelikli eşyalarla tasnif ederek desteklersen; akıl, göze indirgenmiş olunur ve seyirci zaten gözüyle görür işte.
Fakat eşya olmadan, bir şeyi sadece izah yolu ile tasvir ettirebilmek böyle değildir. Ciddi izah istidadı ve keyfiyeti gerektirir. Bu mecrada eser diye ortaya konulan gerek ideolocya gerek ise roman tarzı kitapları şöyle bir müşahede edeyim dedim de, aman Allah'ım! Sanki tüm dünyevi ve uhrevi mesuliyetlerden muaf tutulmuşlar ve soyutlanmışlar da bütün varoluş gayeleri aşk-ı memnu tarzında bir kokuşmuşluk ortaya koymak olmuş. Üstelik kokuşmuşluğun dozajının artırılması konusunda okuyucuların kokuşmuş eser sahiplerine verdiği telkinler de cabası! Cüce yazarların hiç ürpermeksizin ve yorulmaksızın omuzlarda taşındığı "dingo ahırı" bu mecrada; "Ben de varım ve işte eserim" diyebildiğin bir eser ile iştigal halinde olmanı ve mücerret bir şeyler üretebilme çabanı takdirle karşılıyorum. Tebrik ederim. ALLAH istikametini sabit kılsın. Keskin ve gür kalasın. Selametle.