Etrafına ışık saçan ilim dolu insanlara hep imrenmişimdir. Onlar gibi olabilmeyi çok istemişimdir. Bir lamba gibi, çevresindeki insan topluluğunu ilminin ışığıyla ısıtan bilgin insanlar yani. Işığın rengi sarı ya da beyaz olmuş ne fark eder. Yahut gece lambaları gibi kırmızı, pembe, mavi, yeşil, siyah ve diğer tonlarda olsa da fark etmez.
Işığımız hangi renkten, dilden, dinden, milliyetten olursa olsun etrafı aydınlatır öyle ya da böyle. Isıttığı cemiyet de hangi renkten, dilden olsa fark etmez; bilgiyle ısınmak zevk verir onlara zaten.
Işığı avuçlasam diyorum ve mum ışığı gibi etrafımı donatsam.