Delikanlım!
İyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin...
Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin...
Delikanlım! Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım! Sen ki, ya bir köşebaşında kan sızarak kaşından gebereceksin ya da bir darağacında can vereceksin. İyi bak yıldızlara, onları göremezsin bir daha.
Delikanlım! Belki beni anladın belki anlamadın. Kesiyorum sözümü.
Sevmek mükemmel iş, delikanlım. Sev bakalım...
Madem ki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, sev sevebildiğin kadar...
Nâzım Hikmet
Baba... O gün senin nizamiyeden yolladığın pusulayı aldım. Aslında endişelenmen için bir sebep yok. Burada tahmin edemeyeceğin kadar rahatız. Şimdi güneşe de çıkıyoruz. Sekiz arkadaş bir arada kalıyoruz. Yemekler ise çok iyi. Bu nedenden masrafımız çok az oluyor.
Yakında mahkemeye çıkacağız. Ben durumu iyi görüyorum.
Gazetelerde falan yazıldığı gibi değil.
İdam falan verecekleri yok. Ziyaret serbest olunca sana haber vereceğim.
Anama, ağabeyime ve Hamdi'ye selam...
(Deniz Gezmiş- 28 Haziran 1971/ Mamak)