Deprem konusu, özellikle levha sınırlarında yaşamını idame ettiren tüm insanların, özellikle de bir deprem ülkesi olan Türkiye'de yaşayan bizlerin gündeminden hemen hemen hiç düşmeyen hayati bir konudur. Deprem; uzman olsun olmasın birçok kişinin yazıp çizdiği ve üstüne bir şeyler söylediği oldukça önemli bir meseledir. Ülkemiz, işleyen jeolojik doğal bir sürecin parçası olarak, Cumhuriyet tarihi boyunca pek çok deprem felaketine sahne olmuştur. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve yüz binlercesi de yaralanmıştır. Bilhassa ülkemiz açısından kritik bir öneme sahip deprem hakkında kitap yazmanın gerekliliğine binaen bu eseri kaleme almış bulunmaktayım. Bu kitabımda "Deprem ne zaman olacak?" sorusunun yanıtını aramaya çalıştım. Bu sorunun yanıtını ararken, bilimsellikten uzaklaşmadan, evrensel bir dil olan matematiğin liderliğinde bilinmeyen ufuklara doğru yol aldım. Çıkmış olduğum serüvensel matematik yolculuğunun sonucunda, birçok ayak basılmamış alanı keşfettim. Bunları kitabımda sizlerle paylaşarak, bilinmeyene ışık tutmayı kendime bir görev bildim. Bilinmeyene doğru yapmış olduğum bu keşif yolculuğunda bana eşlik etmek isterseniz, daha önce hiç açılmamış gizemli bir dünyanın kapılarını ardına kadar açmış olacaksınız. Depremin ne zaman olacağına dair yanıta ulaşabilmek için gerekli olan bilgiye ve sağlam bir alt yapıyı içeren matematiksel araçlara ulaşabileceksiniz. Üstünde gezindiğimiz bu olağanüstü gezegenin ne kadar mükemmel bir tasarıma sahip olduğunu bizatihi görme şansına erişeceksiniz.