"Allah'ın rahmettinden umut kesilmez" (39 / 53). Ancak insanlığın da Allah'ın rahmetini celbedecek bir çabanın talebin peşinde olması gerekir. Soru sorma ve hayrete yönelerek "Nerden geliyorsun?" (86 / 5), "Nereye gidiyorsun?" (81 / 26) ve "Burada dünyada ne arıyorsun ne işin var?" (75 / 36) sorularının cevabını düşünmesi gerekir.
Tanrı, kendini yardıma çağıranlara cevap vermeye her an hazırdır (40 / 60). Beleş (bi-la şey'= karşılıksız), bedava (bi dav'a= davasız) kurtuluş yoktur. İnsanlık Allah'a iltifat etmediği müddetçe, dünyamız çölleşmeye (sekülerleşme) devam edecek ve belki de insanlık kendi kıymetini (adalet ve ekolojik dengenin bozulması) hazırlayacaktır. Tanrı, ayetleriyle 'ibret alacaklara' yeterince kendini gösterdiği için insanlık nankörlük (kafirlik) ettiği, takdirde, kendini gözümüze sokmayacak ve tersine yukarıdaki sözlü ayetlerde ifade edildiği gibi kıskançlıkla geri çekecektir.
Çünkü Kur'an'a göre "Herkes, kendi yaptıklarının rehinidir." (74 / 38) ve "İnsanların başına gelen musibetler, kendi ellerinin yaptıklarının sonucudur" (4 / 62).