Derin dükkanın dışı taşra ve kimsesizlik. Ben orada her gün başka biri oluyorum. Sen bu ruh çöküntüsünü içinden çıkarıp okuduğun kitaplara atabiliyorsun. Bazen kitaplar da yetmiyor sana, bizim elimize yüzümüze bulaştırıyorsun. Ne kadar dertlensek de gülsek de bizden geriye dükkanda cezvede kurumuş bir telve kalıyor, ertesi gün ve diğer ertesi günler, o cezveyi ben yıkıyorum.