Yemyeşil vadilerle, şırıl şırıl akan bir ırmakla çevrili şirin mi şirin bir köy varmış bir zamanlar. Bütün köy halkı sabah erkenden kalkar, tarlasında çalışır, akşam evine dönermiş ve dışarıdan bakıldığında herkes çok mutlu görünürmüş. Oysa görünüşe aldanmamalı. Bu köyün bir sıkıntısı varmış. Önce yumurtaları ortadan kaybolmuş, sonra patates çuvalları, sonra da tarlalardaki ürünleri, ağaçlardaki meyveleri bir bir kopartılıp alınmış. Asıl şaşırtıcı olan tarlalardaki dev ayak izleriymiş. Geceleri nöbet tutup bu gizemli ayak izlerinin sahibini
beklemeye başlamışlar. Peki bekledikleri kişiyle karşılaşınca başlarına neler geldi dersiniz?
Eh, onu da kitapta okuyalım.