Sonunda sanki tesadüfen Madonna'nın önünde durduğumda, galeri kapılarını kapatana kadar yerimden kıpırdamadan tabloyu dalmış bir şekilde izledim. Elbette, galeri personelinin ve orada sürekli bulunan bazı ressamların beni artık tanıdıklarını fark etmemek mümkün değildi. Galeriye girdiğimde, yüzlerine bir gülümseme yayılırdı ve gözleri uzun bir süre bu tuhaf galeri ziyaretçisini takip ederdi. Sonunda, diğer tabloların önünde yaptığım tiyatroyu tamamen bıraktım ve doğruca Madonna'ya yöneldim." Sabahattin Ali'nin eşssiz romanının Almanca versiyonunu sizlerle buluşturduk.