Kültürel çalışmaların tarihsel seyri dikkate alındığında, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde kültürbilimi yaklaşımının tamamen yerleştiği söylenebilir. Edebiyat ve kültürün sosyal bilimlerin diğer alanlarıyla kaynaşması araştırmalarda yeni yöntem ve yaklaşımları da beraberinde getirmiştir. Özellikle kültürel miras yönetimi, kültürel bellek, kültür ekonomisi, kültür endüstrileri, siyaset, medya, cinsiyet, mizah vb. alt konularda yapılan akademik yayınların sayıca artması, Türk araştırmacıların mukayeseli kültür-edebiyat ve disiplinlerarası bakış açısını kazandıklarını göstermektedir. Dolayısıyla Türk halkbilimciler, kültürbilimi çalışmalarında ön safta yer alarak, farklı bakış açıları ve görme biçimleriyle söylenmemişi söyleme, analiz-sentez becerisine sahip olma gibi donanımlarla yetiştiklerini ancak akademik bakış açısı geliştirerek ispat edebilirler. Kültürel bakımdan bugünü, "yozlaştırıcı, kapitalist, emperyalist, yabancı, öteki, sahte, yapay, bayağı" vb. olarak nitelemek bize adlandırma dışında pek bir fayda sağlamamaktadır. Bu kitapta bütün önyargıları bir kenara bırakıp kültürün bugünü üzerinde 'akademik ve bilimsel' bakış açısıyla durulmaya çalışılmıştır.