Allah, duyularla idrâk edilemediği, akılla da O'nun zâtı ve mahiyeti kavranamadığı için O, sadece isimler ve sıfatlar aracılığıyla sınırlı olarak bilinebilir. İşte bu çerçevede Kur'ân-ı Kerîm incelendiğinde; Kur'ân'ın farklı üslûp ve kalıplarda değişik isim-sıfatlarla Allah'ı insanlara tanıttığı ve bu isim-sıfatları "el-esmâu'l-hüsnâ" diye isimlendirdiği görülecektir. Kur'ân'da geçen esmâ-i hüsnâ yüzden fazladır. Bazen üç ya da daha fazla isim bir arada peş peşe gelirken, bazen de ardarda gelen âyetlerin sonu bir veya birden daha fazla ilâhî isimle biter.
Bu isimler Kur'ân'da belli bir tasnife tâbi tutulmaksızın bulundukları âyetlerin anlam bütünlüğü içerisinde sıralanırlar. Aynı âyet içinde Allah'ın hem rahmetine, hem de azabına delâlet eden iki ayrı ismi bir arada görmek mümkündür. Bu çalışmada her bir esmâ-i hüsnânın semantik analizini ortaya çıkarmak için; evvela o esmânın kök manasına inmeye gayret edilmiş, ardından da onun bu kök anlamından hareketle tarih boyunca kazandığı anlamların bir analizi yapılarak Kur'ân'da kullanıldığı manası tespit etmeye gayret edilmiştir.
Ayrıca âyetlerde zikredilen esmâ-i hüsnânın âyet ve bağlamla olan ilgisini detayla bir şekilde incelenmeye çalışılmış son bölümde de meânî ilmi ile âyetlerde zikredilen esmâ-i hüsnânın irtibatı ele alınarak; esmâ-i hüsnânın meânî ilmiyle olan münâsebeti incelenerek Kur'an'ın bu yöndeki i'câzı ortaya konulmaya çalışılmıştır.