Dil, sonsuz ihtimalleri bünyesinde barındıran bir anlam uzayıdır. Bu uzayı oluşturan sözcüklerin mucizevi birtakım etkileşimler içine girmesiyle edebî metin vücuda gelir. Edebî metin ortaya çıkarken bu sözcüklerden bazıları birbirini itip çekecek, bazıları anlam uzayının boşluğunda yerçekiminden -kısmen de olsa- bağımsız şekilde dolaşacak, bazıları da diğer sözcüklere eklemlenerek sıra dışı bağdaştırmalar meydana getirecektir. Edebî metin, anlam uzayının en mucizevi manzarasıdır.
Dile Gelen Metin, dilbilim için malzeme oluşturan alan ile dili malzeme olarak kullanan alanı, aynı düzlemde, edebî metin düzleminde bir araya getiren dört eser üzerinde dilbilimsel çözümlemeler gerçekleştiriyor. Yazar, holistik bir bakışla, Tutunamayanlar'da "ilk bakışta dağınık görünen" notların izini sürerken Sisler Bulvarı, Müthiş Bir Tren ve Keşanlı Ali Destanı gibi temel metinler üzerinden metin dilbilim metodolojisinin Türkçe edebî metinlere uygulanabilirliği konusuna açıklık getiriyor.