Dil nedir?
Dilin işlevleri nelerdir?
İletişim nedir?
Dilin kayda geçirilmesi, yani yazı nedir?
Dil hakkında çağlar boyunca ne gibi yorumlar yapıldı?
Bu yorumlar nasıl bir evrim geçirdi?
Dilin birimleri nelerdir?
Sözcükler üzerinde tartışmak neden yeterli değildir?
İletişimi sözcükler mi, tümceler mi, yoksa metinler mi sağlar?
Sözcükten tümceye, tümceden metne geçiş nasıl sağlanır?
Dilin katmanları nelerdir?
Dil dışı ortamın, kültürün, olaylar karşısındaki bireysel tutumumuzun dile yansıması nasıl gerçekleşir?
Geleneksel dilbilgisi ile çağdaş dilbilgisi arasında uyum nasıl sağlanır?
Bu kitap, işte bu sorulara yanıt arıyor. Bilgi vermenin yanı sıra, okuyucuyu tartışmaya, düşünmeye, yeni sorular sormaya yönlendiriyor. Dilbilgisinin korkulu bir düş olmadığını gösteriyor. Zaten bildiğimiz ve kullandığımız yapıların bilincine varmamızı sağlıyor. Kısacası, dile ve özellikle de Türkçeye, çağdaş dilbilimin verileriyle bakmayı öneriyor.