Ereğli Genelevi'nde bir gözü çanak kör ve göğüsleri süt dolu bir tuhaf durumdu gördüğü ilk kadın çıplaklığı.
Kadın azarlamadı, şefkatliydi.
Unutamadı.
Sigaraya alıştı göçmen Necip'le.
Bir samsuna aşk mektupları yazdı, şiirli ve resimli.
Mandolin çaldı.
Şiir yazdı.
Büyük ağabeylerin resim ödevlerini yaptı.
Son sınavlarda hep başkalarının adlarını yazdı kendi sınav kâğıtlarına.
Harçlıksızlık, arkadaşsızlıktı.
Gözlük taşıdı sağ-sol kavgalarında.
Solunda bulundu pek de anlamadığı bu kavgaların.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını gördü de anlamadı aylarca onlar olduğunu.
Onlar öldürüldü.
Oysa ne de sıcak gülüşleri vardı.
Çok üzüldü, ağladı ve unutamadı.