Kendini kâğıt gemi yapmış onca martı uykusuz. Ben de… Düş yorgunuyum.
Bir rüzgâr, uzun atladı. Fırtına kadar… Kısa düştü. Renk döktü. Suyun, içinden önce üstüne… Nerde görülmüş lacivertin yeşile dönüştüğü? Dönüştü…
Maviden soğuktu boğuk yeşil. Ben seni çağırdım. Yedinaaaa! Koooooş! Bu fır/dolayı rüzgâr, fırtına için geldi. Ya sıkı tut eteğini ya pantolon giy.
Yeniden ve çok uzunca bakacağım yüzüne. Sana baktıklarıma rastlarım diye… Sendeki gözlerimi toplarım diye. Gözlerimle yüzüne yeni cennetler boyarım diye…