Eğlence, bütün topluluklarda çeşitli formlarla kendini gösteren insanın en doğal dışa vurumlarından biridir. Her toplum kişisel, kültürel ve dinî anlayış biçimlerine göre eğlence üretmektedir. Eğlence her ne kadar hoşa giden ve bireyi mutlu eden doğal bir olgu olarak ortaya çıksa da her daim belli sınırlamalara tabi tutulmuştur. Bu bağlamda dinî, kültürel kural ve normlar eğlencenin sınırlarını belirlemek istemiştir. Özellikle din insanda ilahi, kutsal, doğaüstü ya da metafizik alana ilişkin saygı ve buna bağlı olarak sakınma duygusu geliştirdiği için eğlencenin sınırsız deneyimlenmesine müsaade etmemiştir. Elinizdeki bu kitapta, din bilimleri perspektifinden eğlence ve onun unsurları olan mizah, müzik, dans ve benzeri olgular hakkında fikir edinmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda geneli İslamî İlimlerin bakış açısından hareketle dinde eğlence anlayışının imkânı ve sınırları anlatılmaya çalışılmıştır. Konu hakkında literatürde az sayıda eser olması çalışmayı önemli kılmaktadır. Dolayısıyla din bilimleri perspektifinden eğlence olgusunu anlama çabasına küçük bir katkı olarak ortaya çıkan bu mütevazı girişimin yeni çalışmalara kaynaklık etmesi umulmaktadır.