Taha Parla'nın 2007-2016 arasındaki bu yazı ve söyleşileri, zaten kusurlu siyasal ve anayasal düzeni daha da bozan gelişmeleri, AKP iktidarının dinci ve reaksiyoner politikalarını, artmakta olan anti-laik uygulamalara karşı hükmü giderek kırılmakta olan militarist Kemalist velayet tortularının çarpışmasını ele alarak bugüne nasıl geldiğimizi anlatıyor:
"Dönemin dikkati çeken çok tehlikeli özelliklerinden biri, AKP'nin ortadan kaldırmak istediği ve ihlal ettiği bazı evrensel norm ve değerlerin de Kemalizm'e yakıştırılıp genel, yüzeysel ve sözde bir Kemalizm eleştirisine dahil edilerek küpeşteden denize atılmasıydı.
"Belli bir türü bitmekte olan Kemalist militarizmin yerine, AKP'nin, ABD emperyalizminin vesayeti ve nezareti altında zayıflattığı belli bir nesil silahlı kuvvetler komuta heyetinin yerine başka bir komuta heyeti getirdiği, ABD'nin Latin Amerika ve Asya şablonlarına göre AKP'nin kendi polis ordusunu, özel kuvvetlerini ve istihbarat örgütlerini kurduğu, direnişlerini sürdüren demokratik kitle örgütlerinin ve toplumsal örgütlerin giderek şimşeğini çalan "sivil toplum" örgütlerinin genel uzlaşmacılığı, ödüncülüğü ve işbirlikçiliğinin ağır bastığı bir dönem oldu 2007-2015.
"Etkisiz bir muhalefetin karşısında otoriterlikten faşizan totaliterliğe doğru adım adım ilerleyen bir parti-hükümeti, daha da güdümlü bir yasama meclisi, artan bir yürütme üstünlüğü, yürütmenin kontroluna alınan yargı, kısıtlanan özgürlükler, artan baskılar, yozlaşan eğitim sistemi, dönemin ayırdedici özelliklerinden bazılarıydı. "Sivil toplum"un "özel alanı" (tabii, din dahil) kazandı veya zarar görmedi, "toplum"un "kamusal alanı" kaybetti ve büyük zarar gördü. "