Soğuk Savaşın bitişiyle birlikte uluslararası ilişkiler alanındaki akademik kuramlarda ve diplomatik müzakerelerde değişimler yaşanıyor. Bu değişimler, bir taraftan eski alışkanlıkların birer zihniyet dünyası haline gelmesinin, diğer taraftan yeni siyasal davranış kalıplarının gözden geçirilmesini gerektirecek kadar kilitlenmelere ve doğal olarak da krizlere yol açıyor. Elinizdeki kitap, bu davranış kalıplarını örneklerle açıklayarak dünyanın ve ülkemizin önümüzdeki yıllarda ihtiyacı olacak zihniyet değişimine nereden başlanmasını akademik açıdan ortaya koymaya çalışıyor.