"Kozmik bir şakanın ötesindeydi bu diriliş. Gelecektekilerin geçmişte yaşananları bilebilmesi anlaşılan bir durumdu. Ancak geçmişte yaşayan birinin, gelecekteki bir olayı bilebilmesi mümkün müydü? Gerçi bunun bir adı vardı: 'Kehanet'…
Kraliçe Aba, ölümden sonra dirileceğini sanki öngörmüştü. Hatta bir ad bile vermişti. Ya da yaşama gelme gayesindeki adamı işaret etmişti.
O işaret ettiği adam buradaydı. Bilgindi ama bilge değildi. Kadın ise bilgeydi, bilgin değildi. Sadece geçmişin karanlığını biliyordu. Büyük bir boşluk okyanusundan kulaç atmadan geliyordu bugüne…"
Aden Ataman, işinde çok başarılı bir arkeologdur. Anadolu'nun güneyinde bulunan gizemli bir parşömeni deşifre etme çabasıyla birlikte kendisini uluslararası oyunların içinde bulur. Kraliçe Aba, 2000 yıl önce yaşamış bir kraliçedir. Günümüzün olağanüstü bilimsel keşifleri sayesinde yolu Aden Ataman ile kesişecek ve imkansız görünen bir aşk ilişkisinin kıvılcımları çakacaktır…
- Çiçek S. Tüfekçi'den, tarihin, aşkın ve bilimin kesiştiği bir ilk roman.