Her geçen gün rekabet şartları daha da zorlaşmaktadır. Bu nedenle firmalar kendilerine yeni pazar alanları bulmak zorunda kalmaktadır. Yeni Pazar olanakları için firmaların dışa açılmak yani ihracat yapmak mecburiyetleri vardır. Aslında dünya globalleşmiş ve tek pazar haline gelmiştir. Dolayısıyla, ihracatta da rekabet zorlaşmıştır. Ayrıca ihracatta firmalar, iç piyasa satış şartlarına göre ilave mevzuat ve formalite güçlüklerini de yenmek zorundadırlar. Bu güçlükleri yenmek için hükümetlerimiz zaman zaman ihracatçı lehine kararlar almakta ve teşvikler ön görmektedir. Formalitelerin azaltılması yanında ihracatçılar için önemli teşvik unsurları finans konusunda olanlarıdır. İhracat teşvik edilirken, en azından iç piyasalara satış yapan firmalarla ihracat yapan firmalar arasında finansal yük açısından eşit rekabet olanaklarını sağlamalıdır. Bu olanaklar sağlansın ki; firmalar rahatlıkla ihracat yapsınlar ve hem kendileri kazanarak uzun vadede yaşamlarını sürdürsünler, büyüsünler, gelişsinler hem de ülkemize daha çok döviz kazandırsınlar. Bu bilinçle hükümetlerimiz ihracatçıyı ilave finans yükünden arındırmak için bazı önlemler almıştır. Bu önlemler KDV kanunu, KDV Genel Tebliğleri ve KDV İç Genelgeleri ile yürürlüğe konmuştur. Bunların içinde en önemlisi KDV yüküdür.