Türk dünyasında, Divânü Lugat-it- Türk ölçüsünde adından çok söz edilen ama okuru olmayan ikinci bir yapıt bulunmaz. Okunması bir yana, içeriği bile yeterince bilinmez. Bu daha çok yapıtın topluma sunuluş biçiminden kaynaklanır. Çünkü, yapıt günümüz Türk okuru için kullanışsızdır. Bu yüzden, Divân bulunduğu günden bu yana, iki elin on parmağını aşmayan uzmanların yararlandığı bir kaynak olarak kalmıştır. Böylece bu büyük anıt, Türk okuruna yabancı kalmıştır.
Oysa, Batı'da bu tür kitaplar geniş bir okur kitlesi içinde hazırlanır. Okul öğrencilerinin anlayacağı özet baskıları yapılır. Bu eksiği gidermek için yapıtı yeni bir düzenle sunan yayınevimiz, özellikle Türk okuruna yabancı olan adını Türkçe'de karşılamak düşüncesiyle, kapağa Türk Dili Divânı adını eklemeyi uygun buldu. Yapıtın kapsadığı tüm sözbaşları korunarak, yeni yazıya göre sıralandı. Eski yazısı dikkate alınarak sözcüklerin okunuşları özenli bir çevriyazı ile sunuldu.
Dönemin dilbilgisi anlayışına göre sözcüklerin yazaç sayısına göre yapılan dil açıklamaları, Özgün yapıtın ruhunu yansıtması açısından, sözcüklerdeki harf sayısına göre yapılan sıralama düzeni dilbilgisi açıklamalarında olduğu gibi korunarak çalışmanın ikinci bölümü olarak sunuldu. Bu bölümde yapılan açıklamaların içeriği, bir dizinde verildi. Böylece yapıtın özgünlüğü korunarak, işlevsel biçime getirildi.
Tüm bu çaba ile Türklük anıtı, Türk aydınına, geniş bir okur kitlesine iletilmeye çalışıldı..