Öldüğünü, ölüp de bu mezara gömüldüğünü düşünürdü Divane! Bu düşünceyle yüzünü ve gönlünü Allah'a dönerek "İşte Ya Rabbi geldim, Sana kulluk ede ede Senin yanına geldim" dedikten sonra susar, susar ve bu suskunluk içinde çığ gibi büyüyen duygularıyla "Nerede, nerede, o nerede Ya Rabbi" diye sayıklamaya başladı.
Gülbenaz'ı istiyordu Divane! Gönlünü böylesine güzel bir bir Gülbenaz ile tanıştıran ve gönlünü de bu Gülbenaz sevdasını veren Rahman'dan, gerçek olan bu Gülbenaz'ı istiyordu. Çünkü o olmadan yarımdı, eksikti, çok eksikti Divane! Gülbenaz olmadan yarım kalmış bir söz, bebeksiz bir göz gibi hissediyordu kendisini.