19. yüzyılın son çeyreğinde ve 1. Dünya Savaşı esnasında Ermenilere ne olduğu hakkındaki tartışma uzun yıllardır devam etmektedir. Bu tartışma, son yıllarda bir takım devletler tarafından siyaset konusu yapılmakta ve parlamentolara taşınarak uluslararası alanda ve diplomatik ilişkilerde etkin bir siyaset aracı olarak kullanılmaktadır. Avrupa ve Amerika'da siyaset malzemesi yapılan bu konu vasıtasıyla Osmanlı Devleti ve Osmanlı ülkesinde yaşayan Müslümanlar mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Tarihçilerden ziyade siyasetçilerin gündeminde yer alan bu konu ister istemez toplumun tüm katmanları tarafından merak edilmekte ve tartışılmaktadır.
15. yüzyıldan itibaren Osmanlı idaresi altında bulunan ve Osmanlı Devleti tarafından "teba-i sadıka" olarak adlandırılan Ermeniler, sonraki dönemlerde misyonerlik faaliyetleri, Fransız ihtilalinin getirdiği milliyetçilik akımın etkisi ve büyük devletlerin politikaları nedeniyle 19. yüzyılın sonlarında devlete karşı isyan etmeye başladı Bu süreçte Osmanlı Devleti'nden ayrılıp bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Ermenilerin isyan ettiği yerlerden birisi de Diyarbakır idi. Nitekim 1 Kasım 1895 Cuma günü Müslümanlar namazda iken Ermeni komiteleri camilere saldırarak birçok Müslüman'ın ölümüne sebep oldu. Ermenilerin neden olduğu olaylar yer yer halklar arası bazı çatışmalara dönüştü. Bunun neticesinde Ermenilerin de arasında bulunduğu Hıristiyanlardan ve Müslümanlardan çok sayıda insan maddi zarara uğradı, yaralandı ve yaşamını kaybetti. Bu çalışmadaki amacımız, Diyarbakır ve çevresinde meydana gelen 1895 Ermeni olayları ile Birinci Dünya Savaşı esnasındaki gelişmeleri ortaya koymak ve bu konuda yapılacak çalışmalara ışık tutmaktır.